YANLIŞ ZAMANA SAKLANMIŞ

YANLIŞ ZAMANA SAKLANMIŞ.

Yalnışı yalnışla düzeltmek ne yanlış. Yanlışın ardına bir yanlış daha saklanmış. Kim ne olduğunu anlamamış. Gün ağarmış, zarar kapıda kalmış, Yanlışı yapan karanlığa karışmış. Karanlığı kim aydınlatacakmış..? Zararın neresinden dönersen kar olacakmış.? Hesap kitap işi doğruya kalmış.

Çok aradık ama bulamadık. Yanlışı düzeltelim derken birde baktık sapla samanı karıştırdık. Hepimiz bu yollarda çok dolandık. Dolandıkça kördüğüm olduk. Nihayetinde yanlışların açtığı zararı hep birlikte yıllarca göğüsledik. Kimi gün üzüldük, kimi gün ağladık. Bir günde güldürecek doğruları günyüzüne çıkaramadık. Kim suçlu, kim güçlü. Zeytinyağı gibi üste çıkanlara baktıkça, geçmişine de, geleceğine de sünger çektik. Hep birlikte yanlışlarla dolu yanlış dünyayı da en sonunda kendimize benzettik.

Dürüstlükten dem vuranlar yine bize galip geldiler. Yine en üstteler, yine en tepede. Yanıldıysak at sepete, kullansın alan tepe, tepe. Yalnışları bile bile, takılma hiç engele. Hep güle, hep eğlene, yaşam olur böylece bir hengame.

Yanlışlardan lehimize çıkan sonuca ses çıkarmazken, aleyhimize olduğunda feveran etmeyi iyi biliriz. Yanlışları düzeltmek hepimizin boynumuzun borcu olduğunu söylesekte, ucu başından uzun olunca kaçarız. Ne yalan söyleyelim işimize geldiği gibi kitabına uydurmak tabirini çokca kullanırız.

Yanlışı düzeltmenin yolu kendimizden geçseydi, herkes düzeltmeci olur. Ortada yapacak yanlışta kalmaz ya da azalırdı. Doğrular bayrak açar, hak, hukuk, adalet, eşitlik, hakkaniyet, dürüstlük kol kola gezerdi. Başkalarında aramak kadar, kendimizde bulmak, bulduğunu paylaşıp örnek olmak, örnekleri çoğaltıp öğretici olmak, büyüterek çoğaltmak. Bireylerin özgürlükleri toplumların genel göstergeleri. Söz söylemek kadar söyletmesini de bilmek gerek. Ar, namus, edep, huy, karakter birbirini ahlaklı eder. Ahlaklı insanlar yanlışa kolay kolay sapmazlar. Yanlışa sapanlar doğruları da yolundan şaşırtabilirler. Doğruyu bulmak için, doğru yoldan gidilir densede, yanlışları görmeden doğruları ayırt etmekte zordur çoğu zaman. Örnek almak istersek o kadar çok ki. İsteyenler ne kadar? Orası soru işareti.

Hoca Nasretinin de ne olaylar geçmiş mübarek başından dememek elde değil.

iyi ki gömleğin

İyi ki Gömleğin İçinde Ben Yoktum

Nasreddin Hoca’nın hanımı günün birinde çamaşır yıkar. Daha sonra da yıkadığı çamaşırları kurusun diye evinin arkasındaki ağaçlara asar. Bunlardan kalın olanlarını daha çabuk kuruması için iyice gerer.

O gece bahçeden bazı sesler duyan Nasreddin Hoca hanımına seslenir: “Hanım hanım, çabuk benim yayımı okumu ver, bahçede hırsız var.” Hanımından oku ve yayı alan Nasreddin Hoca, bahçedeki bir karaltıya nişan alır. Sabah olunca bir de bakar ki insan zannettiği kendi gömleği değil mi?

Bu duruma çok sevinen Hoca hanımına dönerek;
“Hanım, iyi ki gömleğin içinde ben yoktum, aksi takdirde çoktan ölmüştüm.” deyiverir.

Geçen seneler ömürden ömür götürüyor. Korona yıllarından uzaklaşmaya, gün ışığını üzerimize salmaya başladık başlayalı, nicedir göremediklerimizi görünce, şaşkın ördek misali göldeki suyun su olduğuna dahi inanamadık desek yeridir. O’gölde yüzenler, saçlar, başlar ağarmışlar, saçları, dişleri dökülmüşler, daha dünkü büyümüşler, bir masal aleminde sanki yürümüşler. Bir virüsün doğuşu, kim bilir hangi yanlışın dönüşü. Bizleri bizlerden çalan, yıllarımıza zehir katan, nice dostları aramızdan ayıran, koranadan kalan yıllar. Bir doğru ile bir çok yanlışlar düzeltilebiliyormuş. Aşılarla şaşı olmadık, şifayı yakaladık. Aşıyı bulan doğru; ‘Türküm, doğruyum, çalışkanım……’ İyi bak, andımızın satırlarında saklı. Doğruyu bulmak için yazılanlar aslında tarihin sayfalarında saklılar. Kim ortaya çıkaracaklar? Doğru yolda gidenler.

Kısa sözün özü, unutmayalım şu sözü; Ne demiş Hacı Bektaş Veli; Sen seni bilirsen yüzün hudâ’dir; sen seni bilmezsen, hak şenden cudâdir. Mutluluk, doğruluk en büyük nasip, kısmet. Yaradandan niyazımız doğru yola nasib olmamız. Sabret, gayret, doğruluk cesaret, yanlışlık esaret, en büyük hikmet, doğru istikamet.

Yaradanımız yolumuzu doğru yoldan saptırmasın.

Gönül dostlarına selamlar.

Güven Gürbüz

Şebinkarahisar / Ankara

Bir cevap yazın