YERİNDE İSTİHDAMIN ÖNEMİ ARTIKÇA ARTIYOR.
İnsanoğlunun bir yanda doğanın zenginliklerine olan özlemi, bir yanda büyükşehirlerde yaşamın mecbur kılan yönleri, hizmete olan mesafeler, eğitime duyulan ihtiyaçlar, maddiyata yansıyan yönleriyle mecburiyetler, maneviyatın günden güne daha az dikkate alındığını gören gözler, her gün daha çok düşüncelere sevk ettirmekte.
Yönetimsel faaliyetlerin yıllar nezdinde izlediği politikaların ve uygulamalarının yansımaları toplumun her kesiminde, her bir yurt köşesinde, farklı, farklı, tabloları çizmeye devam ediyor. Nüfusun dengesiz dağılımı bir yanda metropolleri şişirirken, sorunlarıda artırmakta, Taşrada yaşayanların, hizmete, iş gücüne, gelire, eğitime, gelişime, kalkınmaya duyduğu gereksinim, günden güne yerinde istihdam kanunlarına duyulan aciliyeti hızla artırmaya devam ediyor.
Yıllardır bahse konu olan yerinde istihdam pojeleri yaygınlaştırılmaya çalışılsada, yeterli olmadığı aşikar oldu. Toplumsal birlikten ve bütünlükten bahsederken, konunun çözümünde verilen uğraşların ne kadar yetersiz olduğu, hatta bir çok yörelerde ise tamamen ilgisiz kalındığı, sorunun başka alanlara kanalize edilerek uzak tutulduğu gerçeğini de unutmamak gerek. Taşranın kaderi yollara bağlanırken, işadamlarının rantı yüksek alanlara olan rağbeti, yatırım koşullarının zorluğuna, yetersizliğine, dengesizliğine, vs.bir çok konu birbirini zincirleme takip ederken, asıl sorunu geçim dünyasının en alt düzeyde yaşayan kesimi, daha çok günden güne etkilemeye devam ediyor.
İdame noktasında halkın, iş alanlarına doğru akması, geçimin boyutunu gözler önüne serdiği yıllar, seneler bir su gibi akıp giderken, hala aynı derede balık tutmaya devam eden, balıkçıların haline ne dense gerek. Bu derelerin suları akmadığında, ırmakları kuruduğunda, barajlar hangi suyla dolacak. Hayat değirmeninde dönen çarkın direnci, gücün emeğe dönüştüğü sahaların ürettiği gelirin, nerelerde, nasıl dağıldığı, kazanma hırsından, etrafına sırtını dönen sermayenin yönetimi, verilen desteklerin rantabıl olup, olmadığı, nasıl biliniyor. Yöneticiler olarak görev alanlarının vicdani sorumlulukları ise manevi yönüyle bakıldığında ne olduğu yorumu da ayrı bir konu.
Şebinkarahisarın nüfüsunun her yıl eridiğini duymak, hiç bir Şebinliyi mutlu etmediği gerçeğini unutmamak gerek. Taşıma suyu ile değirmen döndürme misali, kağıt üzerinde nüfus artırma gibi geçici çözümlerin işe yaramadığı gerçeğinden yola çıkarak, istihdama ivme kazandıracak büyük projelerin, sermaye ortaklıkları ile güç birliğine gidilmesi elzem olmaya devam ediyor. Her yöre insanı bu yönde kenetlenmeye, metropollerin istihdamda yarattığı gücü buralara taşıma üzerine kafa yormalıdır.
Giresun Limanına taşınacak ihracata dönük emtia üretim sahalarının teşekkülü ile ucuz maliyetli enerji hammaddelerinin teminine yönelik çalışmalar, zor denilen olguların önünü açacaktır. Yatırım boyutunda uzun vadeli sabırlı ve sebatlı çalışmalar için ilk adımın atılması sağlanmalıdır.
Şebinkarahisarlıların üstün akıl ve düşüncelerinin en önemli örneğini Yardımlaşma Derneği altında sergilemesi bizler için birer cesaret kaynağıdır. Keza İşadamları derneğimizin açıklamaları yine aynı. Bizler zoru başardığımızda gerçek memleket sevdasının hakkını verebiliriz. Kolay yoldan hiç bir edinim olmadığı belli iken, tek taraflı yaklaşımların çare olmadığı bilinci ile aklın ve bilimin yolunda, iman gücüyle ciddi projelere ortak olabilmeliyiz. Bu cesaret ve azim bizlere atalarımızdan miras kalsa gerek.
Milli değerlerimize ve analelerimize bağlılığımız her satıhta belli iken, fiiliyatta kalkınmanın gücüne etki edecek değerlerimiz bize yol gösterici olmalıdır. Akademik alanlarda çok ciddi saftlarda görev alan eğitim ve öğretimin miğferleri değerlerimiz ise artık bir ucundan tutup bizde varız demelidirler. Her birimizin kendi alanlarında dağınık bir halde icrai faaliyetlerde olmamız doğal olsada, bu doğallığı kanalize ederek atardamarda buluşturacak, vücuda can verecek oksijen kaynağı gibi harekete geçmek zamanıdır. Bu memleket hepimizin, geleceğimizin, adından hep söz edeceği kültürel mirasımız, ata yadigarımız.
Yarınlar çok geç olmadan, bir sıfırdan büyüktür diyebilme noktasına da gelebilmeliyiz.
Cesaret ve azimle, ha gayret memleket insanı,
Memleket sevdalılarına sevgi ve saygılarla.
Güven Gürbüz
06 Şubat 2022
Şebinkarahisar / Ankara..