SENDE HAKLISIN

SENDE HAKLISIN

Şikayethanesidir önce kendisi kendisine, ağır gelince atar atın terkisine.

Kime anlatacağım dercesine, şaşar şu feleğin işine.

Her insanın içinde saklanır dünyanın gamı kederi. Ölçer, biçer yoktur bir ederi.

Kime satayım dese almaz hiç biri.

Geri aldım şikayetimi dercesine gömer içerisine.

Kime sorsak, kimi dinlesek, ister fakir, ister zengin, hepsinden var bir dengin.

Kimi küçükten, kimi büyükten, hepsi bir avuç içinden.

İster suya tut aksın gitsin, ister söyleme unutulup gitsin.

İster dön yüzünü mevlaya, ister yum gözünü dal rüyaya.

Gerçeğin gizleri, takip eder bizleri. Konuştuğun sözlerin, hepsi birdir şikayetlerin.

Çare mevla da de, benden de zoru varmış beee..

Şükreyle haline, düşme elin diline, bu gün yağlı, yarın yavan.

Bir masal gibidir böylece biter bir gün yaşam.

Okudukça şikayetten havadisleri. Şaşıp kaldığımız rivayetleri, hem okur, hem dinleriz.

Kimi zaman çıkmaz sesimiz, lal olur bazen dilimiz.

Sus der içimizden bir ses, daralır bazen çıkmaz olur nefes.

Ne kadar çekersen çek içine sonuna ulaşamaz nefes.

Hayat bize, biz hayata eseriz.

Rüzgarımız nefesimiz, bir kuru dalı dahi oynatmaya yetemeyiz.

Bırak dökülsün mevsim sonbahar. Kim bilir neler anlatır havada süzülen gazeller.

Kimi ağlarken, kimi güler, böylece yaşamda bir gün bize veda eder.

Kim gülmüş ki derlerse ağlamadan, içimizdeki sır karlı dağlardan.

Erimek için gelecek yazdan. Bir haber olsa yaşanılanlar, yazmaya yetmez olur sayfalar.

Okusun da dinlesin dersen dostlar, çoktan maziye karışmışlar.

Geçim derdi sarmış kimini, kiminin hastalıklar bükmüş belini.

Kimi kaybetmiş gözlerini, kimi duymaz olan kulaklarını.

Kimi bükülen belini, kimi sivri dilini, kimi sürmeli gözünü, anlatır halini.

Budur derken arzu halini, kimler dinlesin der gibidirler şikayetlerimi.

Hayat böylece dürer yaşam defterini.

Hoca Nasretine düşmeden olmaz yolumuz. Hep olur soracak bir sorumuz.

Bakalım ne demiş hoca Nasrettinimiz.

Hanım Sen de Haklısın

Nasreddin Hoca’nın kadılık yaptığı yıllarda evinin kapısı çalınır. Hoca, kapıyı açında karşısında
komşusunu görür. Komşusu çıkışırcasına Hoca’ya seslenir:“Kadı Efendi, filan adamdan şikâyetçiyim.”

Hoca, komşusunu sakinleştirmeye çalışarak sorar:“Nedir, anlat bakayım.” Şikâyetçi adam, anlatır, anlatır ve Hoca başını kaldırarak; “Haklısın.” der ve adamı yolcu eder.

Çok geçmeden Hoca’nın kapısı tekrar çalınır, bu defa gelen de yolcu ettiği adamdan şikâyetçidir. Hoca Efendi adamı dinler ve ardından; “Haklısın.” der ve onu da yolcu eder.

Olanları içeriden işiten Hoca’nın hanımı hayretle;“Yahu, sen ne biçim kadısın? İki şikâyetçi de birden haklı olur mu?” deyince, Hoca çaresiz bir şekilde; “Hanım sen de haklısın.” demek zorunda kalır.

Yaşamı kolaylaştırmak için, gamı kederi unutmak için, şikayetleri dindirmek için.

Ağlamamak, üzülmemek, ezilip, büzülmemek için. He de gitsin der çoğumuz.

Sende haklısın derde bükülse de belimiz, susup konuşmamak istemese de dilimiz.

Boğazımızda düğümlenir her sözümüz.

Sende haklısın der geçeriz. Yoksa başka çaremiz.

Kimseler küsmesin, kimseler darılmasın. İster aramasın, ister sormasın.

Yeter ki canı sağ olsun. Büyüklerinin hatırı vardır nede olsa deriz.

Bizler hep böylemiyiz..?  Bazen alttan alta süzeriz.

Dönmeden bakar bazen bakacaklarına gözlerimiz.

Sanki hiç anlamayız, sanki hiç dinlemez.

İçimizden olmasada görüntüden olanlarımız, bitmeyecek hiç bir zaman şikayetlerimiz.

Hayatın her evresinde, gencinde, yaşlısında. Hepsi, hep bir aynı hayat yolundan.

Dünya ibaret bir handan, göçer elbet konan.İçtiğimiz sudan, soluduğumuz havadan.

Hayatımızdan geçen insanlardan. Geriye kalan son şikayetimiz.

Bir gün olamayacak ahiretten, o’ ebedi hayattan.

Geçen ahir ömürden. Sen sen ol vazgeç her gün şikayetten.

Yaşam bakarken bize yerden, gökten, havadan, sudan.

Görmeyi bilmekte gerek kaçırmadan.

Yaz bulutu gibidir bazen fırsatlar yaşamdan. Geçmeden görmekte gerek unutmadan.

Fırsatlar varkende giderilmeli şikayetler. Yoksa kopmasın kıyametler.

En güzel günler, şikayetten uzak kalsınlar.

Hürmetlerimle,

Güven Gürbüz

Şebinkarahisar / Ankara…

Bir cevap yazın