DÜŞÜNCE DÜNYASINDAN YENİ YILA UMUTLA


DÜŞÜNCE DÜNYASINDAN YENİ YILA UMUTLA..

” Yaşamın varoluştan bu yana insanoğluna kattığı evrimsel değişimler, geleceğin şekillenmesinde de etken bir unsur. Bu unsur değer yargılarından başlayıp, bilimsel sonuçlara kadar bir çok aşamada kendini gösteredursun. Geldiğimiz noktada, sahip olduğumuz düşüncelerin bizlere, neler katıp / katamadığını düşünmekte gerekiyor. ‘Bir arpa boyu kadar yol alamadık’ diyenlerin dediklerine katılan olacağı kadar, katılmayan kesimlerinde, neden katılmadıkları düşüncesi önem kazanabilir. Düşünmek akılla başlasa da, duyguyla sonda bulabilir. Duygular çoğu zaman yanıltsada, şefkatin ve merhametin galip geldiği noktalarıda bir kenara atmamak lazım.

Yılların saatin akreple yel kovanın köşe kapmaca oyunundan ibaret olduğunu görmekte bir seçenek olabilir. Umursuzluğun boyutları, düşünce yorgunluğuna kadar uzarken, okumanın ve bilgilenmenin önemi her geçen gün daha da çok değer katacak. Bilgili insanların oluşturduğu toplum, geleceğin refah payından da çok pay almaya uzanırken, ağacın gölgesinde uyuklayan, ağustos böceği misali zamanı tüketenler, gözlerini açtıklarında, değişim karşısında şaşkınlıkla bakacaklardır. Zamanın göz açıp kapayıncaya kadar geçtiğini fark edemeyen gözler, düşünmenin önünde engel olduğunu anlayacaktır. Tüm uzuvları ile canlı, yaşam kimliğinde yazan etkinliklerinin bilinci ile bu döngüde ne kadar sağlam ayakta durursa, o kadar çok toplumsal katkıya ortak olacaktır. Bu ortaklık geleceği yeni nesillere güvenli ellerle emanetlerini taşıyacaktır.

Yeni yıla girmeye sayılı günler kala, umutla bakan gözleri aramak nerdeyse zor olmaya başlasada,bıkkınlık, yılgınlık, tahammülsüzlük, tereddüt, endişe, kaygı vs.vs gibi olumsuz tüm detayları bir kalemde kenara atıp, umuda yeşil ışık yakmak en iyi seçenek olmak durumunda.

Salgınla başlayıp, geçim sıkıntısına kadar uzanan süreçlerde, olağanüstü durumlar ne kadar güçlükleri beraberinde getirsede, mücadele ederek , toplumsal dayanışma ile bunları halt edeceğimize inanmalıyız. İnanç; insanoğlunu ayakta tutan tılsımlı bir güç gibidir. Düşüncenin içerisindeki payı, mücadelede en ön saftlarda yer alır. Bu güce inanmak, dört elle sarılarak kaybetmemek lazım. Bir çoğumuzun son yıllarda en çok ihtiyaç duyduğumuz duygusal ağımızı zenginleştirecek motivasyonlara ihtiyacımız olduğunu çok biliyoruz. Bu motivasyonlar aile de başlayıp, iş hayatına kadar uzanan her aşamada en büyük ilacımız olacak. Bu ilacı eczanelerde aramak yerine toplumsal kaynaşma ile çok kolay bulabilmeliyiz. Umut aşılayan, meyvesini önce kendisi toplayacaktır. Suladıkça büyüyen umut ağacı, her yıl meyvesinden bir çoğuna tattıracaktır.

Dünyada en etkin ilacı bulan Türk aklı, milli gururumuz olurken, izlenilen yolda kararlı adımları atanlarda takdire şayan oldular. Umudun meyvesi değerli ellerde, değer bulurken, değerlerimize değer katanlarıda asla unutmamalıyız. Sadakat sevginin en büyük aynası. Kendimizi yakışıklı veya güzel göstermesini istediğimiz kadar, kendimizi ne halde bulduğumuzda önemli.

Gelecekten beklentilerimiz yeni yılla birlikte kat be kat artarak devam ederken, geleceğe katacaklarımızda kataloğumuzda yer almalıdır. Unutmayalım ki, ürettiğimiz kadar tüketeceğiz. Üretenler arasında olmak tüketenler arasında olmaktan evladır. Üretmek akılda doğup, fiiliyatta yön bulan en büyük hazinemiz. Düşüncede, emekte, hizmette, anlayışta, hoşgörüde, şefkatte, sevgide..vs.vs..her alanda. Doğurganlığın düşüncedeki rahmi beyin, sağlıklı ortamlarda, haz bulacak, ürettikleri ile değer katacaktır.

Yeni yılda düşüncenin olgun meyvelerini topladığımız bir yıl olmasını temenni ediyorum.

Mutlu ve umut dolu yılların hiç eksik olmadığı nice yıllara,

Sevgi ve saygıyla,

Güven Gürbüz

05 Aralık 2021

Şebinkarahisar / Ankara

Bir cevap yazın