OLDUDA BİTTİ MAŞALLAH

OLDUDA BİTTİ MAŞALLAH

Toplumsal kültürümüzün içinde yer alan, ılımlı,olumlu,sakin, sorumlu, temkinli, düşünceli, sabırlı, sebatlı, edebli, ahlaklı vs.vs.bir çok kavram, pozitif algının oluşmasında önemli bir yere sahip olduğunu biliriz.

Ancak söz konusu yaşam felsefesi olduğunda bir irkiliriz.Sorunların vuku bulduğu ortam ve koşullarda, neyin, nasıl, nerede, niçin oluştuğunu, kimin, nerde, ne için, nasıl sonuçların doğduğunu da irdeleriz. Bu zaman ve saatlerimiz, kendi içimizdeki çatışma ortamlarında olmadığımız müddetçede daha sağlıklı sonuçlara da ulaşmamız kaçınılmaz olabilir. Yoksa bir çok durumların oldu da bitti maşallah denilerek çözüldüğünümü zannettiğimizde, bir köşede hep saklı kalır. Ne zaman ki karşılaştığımız her olumsuzlukta, sorguladığımız, sorguladıklarımız da olduğu gibi.

Yaşam çoğrafyamızda yerini alan, ‘Yeni’ ile başlayan her şeye acaba..? sorusunu da eklemek bazen kararlarımıza da ışık tutmaz değil. Beynimizin, düşünce mekanizmamızı, geç tetiklediği zamanlarının da olduğunu var sayarsak, maşallah ile bitmesini beklediklerimiz maazallah olabilirde. Hayatımızda en çok telafuz edilen kelimeler arasında yer alan ‘İnşallah’ kelimesi çoğu zaman, umut etmek, dilek, dilemekten öteye geçmese de, bir yerde pozitif düşünmeyi tetiklediği şekliyle algılanabilirde.

Karar mercisi her kim olursa olsun, oldu da bitti ile bitiyorsa sonunda bir eksikliğin de çıkması muhtemel olabilir. Muhtemele oynayan işi şansa bıraksada, bahtı kapalıysa denebilir. Ya bir de endişesi kaygısını artırıyor, bir de acele edeyim diyorsa, şapkayı çamura da düşürebilir. Başının üzerinde yeri olanın, çamuruda görünmez olabilir mi..?

Olduda bitti maşallah denilip geçilen, birden çok eylemler, fiiller, kararlar, tutumlar, davranışlar, toplumsal düşüncenin birlik ve bütünlüğünü yansıtmayacaktır. Karar odakları her gün, her saat, her dakika kendini çek etmek durumundadır. Hele ki toplumun geneline etki edecek bir kararsa sorumlulukta o kadar ağır olacaktır.

Günümüze doğru dönersek, gündemlerin içinde yer alan birçok konununda, olduda bitti maşallah cümlesini çağrıştırdığını görmez değiliz. Peki ya bunların sonuçları..?

Kamudan özele uzanan geniş bir yelpazede sorgulamalarımız bitmeyecektir.

Kamu yatırımları, destekler, hibeleri ile kurumlarda. Kurulan, kurulmuş, kurulacak, STK dediğimiz kurumlarda. Bizleri yönetsin dediğimiz siyasi partilerde, ekonomiye motor olsun dediğimiz Şirketlerde. Kapımızın önündeki esnaflarda. Gıdadan, giyime, elektronikten, sağlığa kadar bir çok alanlarda, faaliyet gösteren kurum ve kuruluşlar vs.vs.vs ve onların idare edicilerinde, tepeden tırnağa her birinde ayrı, ayrı..

Varlığı tabelasından ibaret kalmaması gereken STK ları, Toplumsal bütünlük sağlamak yerine parçalı yapıdan medet umanları. İki dudak arasında, kulaktan dolma bilgilerle çalışanlarına kıyım yapanları, işsizliği fitilleyen basiretsiz yöneticileri. Ülkemizde faaliyet gösteren yabancı sermaye veya ortaklı yurt dışı talimatlarla yönetilen işyerlerinin aldıkları kararları. Toptancılarla perakendecilerin arasında geçenleri. Stokçuluktan fayda sağlamak isteyenleri. Piyasa ekonomisi deyip köşelere saklananları. Bir yanlışın peşinden bin yanlışı doğuracak kararları paylaşanları vs.vs.vs bir kenara atmamalıyız.

Toplumsal yönetimin arz mekanizması, ihtiyacın doğduğu talep mekanizması arasında düzgün işlevliği ile oturaklı olmalıdır. Olduda bitti maşallah denilerek alınan her kararın sonucu tartışılır olmaktan öte geçemeyebilir.

Denetim denilen olgu işlevliğini kaybetmediği, sorgulama kavramı da görevini yaptığı müddetçe, işlevlik sağlıklı yürüyecektir. Varsa bir haksızlık, haksızlığın hangi boyutta nasıl oluştuğu, rakamsal anlamda ortada görünür olsa veya olmasa dahi, giderilmesi de o kadar anlam ifade edebilmeli. Bu anlam olduda bittilerle değil, somut kavramlarla ifade edilebilir, gerçeğe ışık tutabilir, müdahillerinde katkılarıyla, sonuca ulaşılabilir olmalıdır.

Yönetimsel icraatlar anlamında baktığımızda, olduda bitti maşallah diyerek geçiştirmek, çoğu zaman kuru bir sözden öte geçemeyecek, rantabl olamayacaktır. Gerçekliği yakalabilmek adına, uzun vadede faydayı yansıtır olması beklensede, kısa vadede yaşanan olumsuzluklarda da derin izler bırakabilir.

Toplum bireyleri olarak, hayatımızın her aşamasında, olduda bitti maşallah denilerek bitirilen her işin, sadece sünnetle anladığımız gibi bitmediğini bilmek gerek.

Sevgi ve saygılarla,

Güven Gürbüz

26 Aralık 2021

Şebinkarahisar / Ankara