YENİ YILLAR, YENİ HEDEFLER
“Yeni yılın adının 12 ay sonra eski yıl olacağını bildiğimize göre, hedeflerimizin de uzun vadede ümit vadedeceğini düşünebiliriz.
Gördüğümüz, duyduğumuz, yaşadığımız her ne kadar gün varsa, hepsini aylara böldüğümüzde, bir çoğumuzun hedeflerinin şaştığını görmemek elde değil.Kısa günün karı dediğimiz anlarıda düşünerek, içimizdeki özgüvene tutunup, yine içimizdeki yaşama arzusuna dayanarak, şaşan hedeflerimizin hepsini bir kalemde silip, yeni hedeflere, yeni bir defter açıp, yine bu hislerle, yani aksiyonlarla, umuda yolculuğa devam diyebilmeliyiz.
Bir yılımızın envanteri, gelecek yılların envanterine zemin hazırlasada, değişmeyen, değişmezler olduğu müddetçe, hedeflerimizinde sekteye uğramaması için bir neden gözükmüyor. Değişmezlerin sırtını dayadıkları varsayımından öteye geçmeyen aksiyonları, onların gizli saklı hedeflerinide su yüzüne çıkarmaya, elbetteki muktedir olanları da ortaya çıkaracaktır. Atalarımızın dediği gibi ” Rabbena!…Hep bana..” anlayış tarzının temsilcileri, her ne kadar da aynaya bakıp yüzlerini görmeye cesaret edemeselerde, aynalar asla yalan söylemeyecektir.
Ne düşündüğümüzden çok, ne anladığımız büyük anlam ifade edebilmedikten sonra, önümüzü görmemiz mümkün olmayabilir. Yol haritalarını açıklayan kaptanların, açılacakları denizlerdeki ganimetlerinin hayali ile yaşaya dursun, bizleri en çok düşündüren gemilerdeki tayfalar, yolcular. Hancının gözü, cepteki nazı, paracağızı, olduğunu düşünürsek, yolcunun kıymeti verdiği para kadar olacaktır. Oysaki denizlerin coşkun suları hiçte arzu ettiğimiz gibi olmayabilir. Yaşamın içindeki fırtınalar, gökyüzünde uçup dans ederken, kolunu, bacağını, parmağını, tırnağını, yelkenlere dokundurursa diye de düşünmemek hata olur. Geleceğini var sayarak, ocağı korlu tutsakta, yayladan gelecek yoğurda sarımsak dövmeye kalksakta, basiretsiz olursak, nihayetinde de ocağa atılacak odun kalmazken, yayladan da yoğurt gelmeyebilir. Kısacası atalarımızın dediği gibi, Dereyi görmeden paçaları sıvamak tabirini de kullanabiliriz.
Eski yılın şanslıları, karagözlü, kara kaşlıları kimler diye baktığımızda, yine boy, boy afişlerde onları görmek, mutlak isabet. Sahip oldukları her türlü gücün rehavetinde, hemen her köşede umut simsarlığı yaptıklarını görmezsek şaşmayalım. Kimi zaman boynumuz bükük kalsada, boynu büküklerin bir göreni de elbet mutlak çıkacaktır. Ya yolunu şaşırıp, ya aklını yitirip, ya da sadete gelerek, ya da kimbilir vicdan muhasebesine yenik düşerek. Af için, özür için, inançları gereği, vs.vs..Yine bakışlarında ki gizemi çözemeyip yarı yolda bırakacağını da elbet aklımıza getirecek.
Yinede umut ettiğimiz güzel geleceğin mutlak düşünürleri bir yerlerden ses verecektir.
Umudun mutluluk aşılayan güzel insanlarının da olduğunu elbetteki biliyoruz.
Onların diğerleri gibi çok ortalıkta gözükmemelerinin sebebini iyi düşünürsek bulabiliriz. Paranın saltanatının hükümdarları onları pek sevmeyebilirler. Nihayetinde işine gelenin, işine geldiği yerde cirit attığını gördükçe, böyle düşünmemek elde olmayabilir.
Ama bizler yine de aldanmayalım. Düşünce gücümüzün zirvesinde, karanlıkta dahi ak ile karanlığın arasındaki ince çizgiyi ayırt edebilelim. Tıpkı üçüncü göz diye tabir edilen algılarımızda olduğu gibi, bizleri yanıltmayacaktır.
Yeni yılda yeni hedefler, yeni aksiyonlarla dolu, sonu ulaşılabilir, hakkın, adaletin, hukukun yerini bulduğu gibi, yerli yerine oturması ümidiyle.
Nice mutlu, umutlu, uyumlu, uygun, uslu, usturublu vs.günlerin, ayların, yer aldığı yıllara..
02 ocak 2022
Güven Gürbüz
Şebinkarahisar / Ankara