ZOR ZANAAT

ZOR ZANAAT

” Salgın münasebetiyle yaşam koşullarında meydana gelen olumsuzlukları her birey toplum içerisinde yaşamakta.

Toplumda derin izler bırakan salgın dönemi alınan her türlü önlem ve tedbirlerle bertaraf edilmeye çalışılsada, alınan kararlarında yerinde, zamanında alınıp alınmadığı, kayıpların minimize edilmesi yönüyle bakıldığında etkinlik derecesi tartışılır.

Görünen o’ki; toplumun ihtiyaçlarını gidermeye dönük sektörel bazda hizmet ifa eden, ticari hayatın temel taşları da bu durumdan en çok muzdarip olan gruplar. Küçük esnaftan başlayarak kurumsal yapılara kadar her bir zincir halkası birbirini tamamlayan unsurlar.

Çalışma hayatında yaşanan olumsuzluklar ise yine başka bir boyutta sıkıntılı sürecin çetrefilli vakaları olarak yazılıp çizilmekte.

Bu olumsuzlukların sektörel bazda ele alındığında çıkan sonuçlarlarla değerlendirildiğinde süreci yönetebilme kabiliyet ve yetenekleri de farklı, farklı gelişmekte.

Şehirlerin ticari hayatta ki daimi unsurları esnaflık ise yine zor zanaat olarak karşımıza çıkmakta.

Sermaye gücünün etkinliği her ne kadar da ayakta tutmaya çalışsada, ağırlaşan koşullarda kredilerle ayakta durmaya çalışmak, devlet desteğinin elzem olduğunu unutmamak gerek. Can suyu faizsiz esnaf kredileri bu zorlu süreçte fayda sağlayacağı aşikar. Yerel yönetimlerinde bu süreçte esnaf ve sanaatkara sağlayacağı katkı, odaların aktif faaliyetle iştigal ederek esnafın sesini duyurabilmesi ve bu konuda idareciler nezdinde girişimlerin artırılarak, desteklerin tedarikine yardımcı olması, toplum bireylerinin de anlayış mekanizmasını çalıştırarak iletişim kanallarını iyi kullanarak diyalogla çözümlere ulaşmayı sağlaması gerekir.

Esnafların sorunlarını en iyi bilenler yine esnaflardır.

Sorunlarının çözüm odağında da yine odalar ve yerel yönetimler başı çekmektedir. Toplumda meydana gelebilecek her türlü şikayete konu vakalar, denetim mekanizmalarının çalıştırılması ve diyalog süreçlerinin işletilmesi ile çözüme kavuşacaktır. Eğer bir sorun varsa bu sorun kaynağına dönük çalışmaları yürütecek kurumlar nezdinde yürütülmelidir. Mekanizmaların yerinde ve zamanında işletilememesine bağlı olarakta ortaya çıkabileceği göz ardı edilmemelidir. Yerel yönetimler ve STK lar nezdinde de çözümsel süreçler behemehal aktif hale getirilebilmelidir.

HARALA GÜRELE..

Sosyal medyada yapılan harala gürele tartışmalarda incinme noktasında olumsuzluklara da mahal vermemek gerek.

Toplumun yeterli bilgi sahibi olmadığı durumlarında var olabileceği, yanlış anlamalara mahal verecek durumlarında vuku bulabileceği unutulmamalıdır. Basit anlatımıyla karalama unsurlarına mesnetsiz ifade etme tarzını geliştittirmemeliyiz. Küçük kıvılcımlardan, büyük ateşler çıkarmak yerine, ateşe zamanında müdahale etmek yangınlara davete çıkarmayacaktır. Keza yanan yok olan her unsur kolay kolay yerini doldurmayacaktır. Uslub ve şekil yönünden bakıldığında bir toplumunda gelişmişlik düzeyinin göstergesi olacağı da unutulmamalıdır. Yazılan her söz ve eylemsel hareket sonuca odaklı müsbet akıl, vicdan ve mantık çerçevesinde yapıcı ve olumlu hal ve durumda olması da önemlidir.

Güzel memleketimizin bu zorlu süreçleri elinden geldiğince en iyi şekilde atlatacağına inanıyoruz.

Bunun içinde diyalog ve iletişime kaliteli düzeyde yaklaşmak, seviyeli, ölçülü, edep, ahlaki, vicdani duygularımızı ön plana çıkararak birleşmek, bilgilenmeden bilgili gibi davranarak değil, gerçek anlamda bilgilendiğimizi de iyi bilerek idrakli toplum bireyleri olarak sorunların üstesinden gelebileceğimize inanmalıyız.

Sevgi Saygılarımla,

Güven Gürbüz

01 Mayıs 2021 – Ankara

Bir cevap yazın