DEĞERLERİMİZ..

DEĞERLERİMİZ..

“Geçmişten günümüze bir çok değerlerin kendi içinde kendi kendini yok ettiklerini düşünsekte, aynanın arka yüzünü çevirdiğimizde, her birimizin ne kadar negatif ve pozitif etklilerinin de olduğunu göz ardı etmemek gerekir.

Sahip olduğumuz değerlerimiz, memleketimizin gelişiminin önünde koşan büyük adımlar atan sporcular misalidir. Onları değerli kılacak, yüreklendirecek, platformlarda önde tutacak, bizlerin verdiği değer ve önemle çok alakalıdır.

Yaşam döngüsü içerisinde dünyamız açık hava satış pazarı. Bu pazarda nasıl ki ülkeler kendilerini ürünleriyle pazarlama yarışında, kalitede, sağlamlıkta, güvenirlilikte pazarlamaya çalışsalarda, bizlerinde bu pazarda yer aldığımızı unutmamak gerek.

Kendi terazisini kendisine göre ayarlayan satıcı olmaması gerekse de, satıcıların da birer alıcısı olduğunu unutmamak gerek. Boşuna söylememiş atalarımız ” Her kelin bir kör alıcısı bulunur..” diye

Değerlere sahip çıkarken; bulunan makam, mevki, imkan, fırsat, olanak vs..her ne kadar çokta önemli olmasada, içten bir gülüş, candan yaklaşım, sempatik, düşünceli, anlayışlı vs.. olmakta kişilikler babında bir çok anlamları içerisinde barındıracaktır. Keza bir çok kapının açılmasının önünde yatan en büyük gerçekte kişilikli örnek bireyler olmaktan geçiyor.

Günümüz şartlarında, hayatın hengamesinde, denizde çırpınan balıklar gibi bir oraya, bir buraya savrulsakta ve yine acı gerçeklere baktığımızda büyük balığın, küçük balığı yuttuğunu görsekte, umutlarımızı tüketmemek zorundayız.

Memleketin gelişmişliğinde geçmişten günümüze gelene kadar, ağır aksak yürüyen bir deve misali yol alırken, kaç yıl geriden geldiğimizi, nüfusu atırmaya çalışırken, etmenlerin ne kadar gözden uzak tutulduğunu, genelden, özele akışın ne kadar adilane ve hakkıyla olduğunu anlatmaya gerek yok.

Yöneticilerimizi seçerken dahi göz önüne aldığımız kriterlerin bizler için ne anlam ifade ettiğini dahi bilmekten aciz hale düşmemeliyiz, düşersek, sonuçlarından da doğacak imkanlardan da, fırsatlardan, şartlardan, koşullardan da o kadar söz etmeye hakkımız olacak. Büyüklerimizin sözlerinde olduğu gibi ; ” İğneyi kendimize çuvaldızı başkasına “

Geçmişe takılıp kalmak geleceği kaçırmak olmamalıdır. Geleceği yakalamak için bu günden tezi yok, durmadan, oyalanmadan, afallamadan, sendelemeden koşar adımlarla yol almak zorundayız. Bizleri yönetenleri teşvik etmek, motivasyonuna katkı sağlamak, el ele vermek, birlikte koşmak, araştırmak, sormak, sonuçları paylaşmak, yeri geldiğinde eleştirmek, yeri geldiğinde övmek, eksikliklerini, noksanlarını, hatalarını, kırmadan, incitmeden yazmak, çizmek, kısacası paylaşımcı olmakta gerek.

Değerlerimiz adı altında açılan parantezin içine aklımıza gelemeyecek kadar bir çok unsurlarında girdiğini unutmamak gerek.

Atalarımız kişilik unsurlarından bahisle bir çok tabirler geliştirmişler. ” Burnuyla su içmek ” gibi, kendisine hiç bir söz söylenmesine müsade etmediği gibi, “Tepeden bakmak” tabiride bu söz ile eş anlamlı olmakta. Böyle bireylerden yönetici olmayacağı gibi değerlerimizide kaybetmeye başlarız. Bulunduğu makam, mevki, imkan, fırsat, olanak, vs,vs..verdiği güç her ne kadar onları bu hale getirmişse bile, yine atalarımız bunada bir yanıt bulmuşlar “Tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır..” çözüm yine insan davranışlarını, çözümsel sonuçlara taşımakta bitiyor.

Değerlerimiz geleceğin kaldırım taşları, taşlar yerinden oynadığında yeri belli olur. Her biri ne kadar önemli olsada, değerini bilecek, yeni değerler üretecek, yaşatacak, koruyacak, kollayacak, sahiplenecekler de bizleriz.

Değerlerimizi değerli kılan dostlara,

Sevgi ve muhabetle,

22 Mart 2021

Bir cevap yazın