Karanlığı yırtmak hayattan…

Tükenmez kalemle yazılır yaşanan her an, her gün beyaz bir sayfaya.

Yazılanda varsa bir yanlışlık düzeltmesi zordur. Ne silgi sildim işte der yok eder,

Ne de silindi denilen yerde iz kalmaz, sayfada beyazlık artık aranmaz..

Bir kere yanlış yazmaya gör, beyaz sayfaya mürekkepli kalem ile,

Eğer tutturmuşsan gaydanı, çalarsın zurna gibi, davulu kafanda gümbede, gümmm…

Kimi dostların halay çeker yazılarında, kimi dostların, ölsün diye yolunu gözler…

Bilemezsin ki hangisi dost, hangisi düşman?

Aman sakın yazma yanlış, silmesi zor an…

Kapılma birden umutsuzluğa aman,

Okuyan okuyana olur birazda ne var ki sanki saçmalasan..

Bunda da ne varmış canımmmm..

Altı üstü bir yazı,

Astarı yazarı, dikişi tutturmak marifetten..

Gençliğin gözünü seveyim..

Görmek varmş şimdi hayatı toz pembe,

Birde site kurmak oh ne güzel, üç beş eli kalem tutan,

Yok mu benimde halimi yazan, ustadan, çıraktan, kapıdaki yamaktan,

Birde her şeyden önemlisi selamsız sabahsız patronlardan…

Suya sabuna da fazla dokunmadan..

Güneşimizi sıvadılar,

Orta yaşta mücadele teknesinde,

Sular kabarınca teknede su alınca,

Elinde kova bir yarıştırr boşatmaca,

Hava açınca acı poyraz da susunca,

Tereyağlı kızarmış ekmek mis gibi kokunca,

Ucundan bölenlerde torpilliler olunca,

Vay haline garibim vay..

Kim dedi sana her dost diyenin sarıl diye boynuna..

Bu teknede suların tanır, tereyağı gideceği sofrasını..

Az ve uzun olmasın, eteği de kısa kalmasın diye birkaç arşınla süsledik köşemizi..

Anlatılanları anlatacaklar yoklar şu an zihnimdeki koltuklarında..

Bende arıyorum onları, bulamadım henüz.

Ama söz bulacağım bir gün, konuşturacağım köşelerimde..

(Demiştim tuttum sözümüde sonunda – 2009 da)

Aradığım önemli şeylerden biriside sağlık..

O’da yok ortalarda, gören var m? diye sormalardayım…

Bulduğumda soracaklarım sırada..

Sizler biraz daha idare edin artık..

Kolay değil aslı astarı bir yazı, gömü ve ya hazine değil ki kazalımda çıkaralım meydana, Hediye gibi sunalım sultana, doyuralım gözlerini doya, doya….

Ah gözü kör olsun yaşlılığın,

Fazlası zarar derler yaşamanın..

Kendine yük olmaktan öte ne verir, anlar yaşlanınca her kimse..

Yazının sonunda yaşlandım işte..

03.12.2006 – Ankara – Çankaya – Güven Gürbüz

Bir cevap yazın