Bir derin düşüncedir özlemin,
ilk elden, son demliğin ibriğinden süzülen damla gibidir düşüncelerin.
Bardağın taştığı, kaşığın ses çıkarmadığı andır.
Tabağın masadan kaydığı, bardağında al aşağı ettiği andır üzüntülerin.
Memlekettir düşüncelerin
Güneşin toprağı ısttığında ,göğe doğru yükselen buhar gibi tütmelerdir özlemlerin..
İnceden, inceye yağan yağmur tanecikleri gibidir düşündükçe, düşünülen,
Düşüncelerindir geleceğin..En güzel günlerinin hayalleri.
Toz pempe deselerde aldırmayıp, renkini, renkten renke kattığımız,
Beğenmeyip sonra bir kenara attığımız, bir daha aklımıza dahi getirmek istemediğimiz ,
Anlar gibidir o değişimi bekleyen düşüncelerimiz..
Bizler hep böylemiyiz?
Bizden diyerek seçtiğimiz, öz kardeşimiz gibi gördüğümüz,
Sonra, çıkara menfaata tamah eden, Sırtını dönenlerimiz, dirsek atanlarımız,
Değil mi ki bizim insanlarımız?
Ama hiç anlayamadığımız, anlamakta istemediğimiz,
Oysaki her an, her devirde, her saniyede,
Kalbinin atışını, yüreğimizde hissettiğmiz, bir ateş gibidir sevdamız.
Memleket sevdamız
Bir elin uzanmasını bekledikçe, kaçışını seyre daldığımız akrabalarımız,
Dostlarımız, merhaba deyip yüreğini, yüreğimize denk düştüğünü zannettiğimiz..
Bizler nasıl insanlarız?
Emeği gasp edenleri seyre daldığımız,
Kula kul olanlara, kulu kuldan soranlara, Kul hakkını yeyip, zevke dalanlara..
Güçlünün yanında durup, güçsüzü yolduranlara, çanak tuttuğumuz..
Memleket yorgunlarımıyız..?
Ayağa kalkmalıyız..Sormalıyız..görmeliyiz..bilmeliyiz..Bizler insan isek..
İnsan olana da hakkını insanca verebilmeliyiz..
Güven Gürbüz
18.01.2009