Dünya döndü, biz dik durduk
“Yoldan yola giden eller. Gittikçe uzayan yollar. Her birine, bir hikaye yazar. Uzadıkça uzar.
Uzundan kısa yapılır. Aldanma, kısadan uzun olur. Kısa lastik olur uzatılır.O’da bırakılınca kısalır.
Yolculuktan hikayeler. İçinde nice insanlar gezer. Kimi dardadır,kimi vardadır. Halden anlayan insandır.
Nice anlatılanlar arasında. Yaylasında ovasında. Saçında, tarağında. Derdinde tasasında.
Yer alır ufkunda, dağarcığında. Her şey yerini bulur gülüp oynadığında. Unutulur gamda, tasada.
Memlekete uzar yollar.Rüzgara eşlik eder ağaçlarda dallar. Sahipliler el sallar, Sahipsize bulunmaz dostlar.
Halden bilen, halden anlar. Sorarda sual eder. Ne bilsin yol bilmeyenler. Arkasını döner gider.
Çok söyleme sözden söz olur. İnsanoğlu çiğ süt emmiş derler. Bu gün söylediğini yarın unutur gider.
Yollara yoldaş, kendi içimizde sırdaş. En güvendiğin, ana karnından gardaş. Gel gitme. Küsme sende barış.
Yürüdüğümüz ömürden. Koştuğumuz yaşam. Ne topraktan. Ne kumdan. Ocağın, yuvan. Kara bir taştan. Sağlam olsun baştan.
Sana derler bana derler. Çok olur sayıp saydıranlar. Ses olur sesten yankılanır dağdan, taştan.
Sen, sen ol. Ayrılma kavim gardaştan. Ne yoldan, ne izden. Vazgeçmeyiz sevdiğimiz dosttan. O’anlar halden.
Hoca Nasrettin’de düşmüş yola. Neler sorulmuşta, neler söylemiş ola..?
Tatlı Bir Uyku Uyumuştum
Nasreddin Hoca günün birinde eşeğine biner ve Konya’nın yolunu tutar.
Ancak Konya yolu uzundur, birkaç gece yollarda konaklaması gerekmektedir.
Sabah erkenden çıkılan yolculukta akşam olunca Hoca bir köyde konaklamak ister.
Öyle de yapar ve çaldığı bir kapıda ‘Tanrı misafiri’ deyip orada konuk edilir.
Bu arada Hoca çok acıkmıştır. Hâl hatırdan sonra ev sahibi Hoca’ya;
“Hocam yoldan geldin, susuzluk, uykusuzluk var mı?” deyince Hoca;
“Vallahi kardeşim, gelirken bir pınarın başında tatlı bir uyku çekmiştim.” deyiverir.
Halden hale gireriz. Yollara düşer gideriz. Ömür bu ya, kendimizde bilmeyiz. Yarın neyleriz.
Senedimiz yok yarına çıkmaya. Bu gün, bu günde yapılmalı. Yarına bırakılmamalı.
İçimizde saklı arzuhalimiz. Varmaz anlatmaya çoğu zaman dilimiz. Hepimiz bir birimize eliz.
İyileri seçeriz. Kötüleri katmayız. İyiliği kendimizden, kötülüğü elden biliriz.
Bizler birer insanoğluyuz. Hayat yolunda garip bir yolcuyuz. Kimbilir daha neleri de unuturuz.
Biz biz olduk. Biz bize sırt olduk. Dünya döndü, biz dik durduk. Baş aşağı ne zaman unuttuk?
Kimi görmedi, kimi bilmedi, kimi duymadı. Aşılacak daha çok yol varıdı. Kimler kadir bilmedi.
Hatır idi. Gönül idi. Maddiyata yüzünü döndü. Maneviyat ne zaman aramızdan ayrıldı?
Bir uzun yol aldı. Anlatılanlar unutuldu. Yalan dünya kim kime kin tuttu. Hepsi çıkar menfaat oldu.
Bizim yolumuz haktan yola. Köle olmasın kul kula. Bulunmaz denen kumaştan mintan. O’da dönecek çula.
Övünme çok, övünçler kısa yolun karı. Gün gelir etmez üç beş dirhem darı. Ömür dediğin kısa günün karı.
Yolu selamete çıkan. Halden anlayan. Hal bulan. Sevap alan. sevap yapan. Anılır hep hatır ilen.
Biz unutmadık, unutanlar unutsun. Atalarını yad edip, dediklerini hatırlasın. Bu gün var, yarın yoksun.
Ne büyüyüp şımarsın. Ne küçülüp sırtını dönsün. Senden gelenlerde senden bir ömürsün. Seninle yaşasın.
Yaşasında hayırsız kalmasın. Büyüdükçe hatırlasın. Bir uzun yoldan gelsin. Bülbülün güle türküsünü söylesin.
Bu gün figan edenler. Yarın umduğunu bulsun. Hepimize bir ümit olsun. Yolların kaderi iyilikle dolsun.
Sevgiden yolu geçenlere sevgilerle..
Güven Gürbüz
28 Ocak 2023
Şebinkarahisar / Ankara