KONUŞAN KUŞ EDERLİ, DÜŞÜNEN KUŞ NE DENLİ..?

KONUŞAN KUŞ EDERLİ, DÜŞÜNEN KUŞ NE DENLİ..?

Çarşı pazar gezeriz. Hemi yazar, hemi çizeriz. Kimi konuşur, söyler. Kimi düşünür gezer.
Her yerde bakar görmezler. Niye görmezler? Niye bilmezler.? Küsmüşmüdür söylemezler?
Hey gidi yalan dünya. Konuşanın ederi, bitmez düşünenin kederi.
Bu işler hep böylemi olur? Konuşan kuş ederli, düşünen kuş ne denli.

Memleket yollarında. Havalanır da kalkar tozunda, dumanında.
Konduğu yer enselerinde, omuzlarında.
Kıvrım, kıvrım, kıvrılır yollarında. Bitmez sancılar dağlarında.
Eğrilir, bükülür, bu yollar nasıl doğrulur?
Kimileri geldi, geçti. Adına ne destanlar yazıldı. Okundu. Söylendi.
Bülbül sustu. Gül kurudu. Sitem sardı eteğini. Arılar terketti peteğini.
Yokluktan sattı davarını, ineğini, danasını. Sedasız bıraktı ahırını mereğini.
Yoksulluğun gözü çıksın dedi. Terketti gitti memleketini.
Konuşanlar konuştukça, ederine eder kattıkça. Büyüdü de serpildi, oldukça.
Düşünceden düşünceye, hayatını döndüren işkenceye.
Ederi kalmadı, kederi tartmadı. Kimseler yüzüne bakmadı.
Sorma nedenleri, nedenleri. Gördünüzmü garibin halini görenleri?

Dağıldı da gittiler. Büyükşehirleri ihya ettiler. Ekmek davası. Karnının doyduğu yer yuvası.
Her dağın var bir havası. Gurbete gidenin de var elbet bir havası.
Memleketin havası. Ne de olsa sılası orası.İstediği tek şey; Oralarında gelişip kalkınması.
Memleketinde. Cebinde olursa parası, birde damı üstünde çatısı.
Meyvelere, sebzelere, birde bahçesi. Her sabah öten kuşları serçesi.
Daha ne olur ki bundan ötesi.Çoktur velakin, gelişmiş hayal dünyası.
Gördüğü her gün aynı rüyası.Uyandırır her sabah ezan sesi. Kalmaz hayalllerin esamesi.
Kolaydır yazmak kadar söylemesi.

Yollar uzadıkça uzuyor. Düşüp peşine gitmedikçe.
Akşamdan sabaha gün ışımıyor uyanıp da kalkmadıkça.
Konuşanlar konuşur, dillendikçe dillenir. Düşünenin düşüncesi yüreğinde küllenir.
Bilmemki daha ne söylenir.Ederin olmalı, düşüneni de görmeli. Hal hatır sormalı.
Böyle gelmiş böyle gitmemeli. Oturup iyi düşünmeli. Memleket yolları boş kalmamalı.
Köyleri mahalleleri, yaylaları, obaları, dolup taşmalı.
İnsanoğlu fani. Veren allah alır canı. Bu gün gördüğünü yarın unutmamalı.

Birde Hoca Nasrettine sormalı..

Benim Kuşumun Düşündüğünü Görmüyor musunuz?

Hoca, pazar yerinde bir kuşun iki akçeye satıldığını görür.
Hoca, kuşun iki akçeye satıldığını görünce sevinir ve;
“Bu küçücük kuş iki akçe ederse benim evdeki hindim onlarca akçe eder.” der.

Sonrada evine gider ve hindiyi yakaladığı gibi pazarın yolunu tutar;
ancak Hoca’nın hindisinin yüzüne kimse bakmaz.

Biraz bağırıp çağırmadan sonra zor ve şer Hoca’nın hindisine de iki akçe veren olur ama
Hoca’nın kafasının tası iyice atar; “Be adamlar! Biraz önce küçücük kuşa iki akçe verdiniz,
görmüyor musunuz benim hindim onun on katı daha büyük.” deyince, pazarcılar;
“Hocam, o kuş dediğin papağandır, o konuşur, bu sebepten kıymetli.”

Deyince Hoca dayanamaz;
“Yahu, siz o kuşun konuştuğunu söylüyorsunuz da benim kuşumun düşündüğünü neden görmüyorsunuz?” der.

Hal ile hallanırız. Türkülerle dilleniriz. Kendimiz çalar, kendimiz söyleriz.
Biraz daha düşünmeliyiz. Olmadığını düşünsekte ederimiz.
Olsun yine de korolarda kurmalıyız. Korolardan korolar dört bir yana ses olmalıyız.
Konserler vermeliyiz. Sahnelerde sesimiz. Yürekten gelen türkülerimiz.
Yanık yanık söyledikçe gönüllerde tüteriz.Eridikçe erir katılaşmış kalpler.
Canlanır maziden gelen sesler. Onlarda eşlik eder.
Dökülen gözdeki yaşlar. Kiminde sel olur akar.
Kimi gülsede, kimi ağlasada. Yalan dünya kimseye kalmasada.
Bu günlerin yarınlarında yaşayacaklarda var. Ardımızdan iyi, kötü, söyleceklerde var.
Her yerde bir güzel eser. Ayakta durdukça yaşar. Gördükçe gelip geçenler. Elbetteki yad ederler.

Kıymet yaratanlar kıymetlidirler.

Kıymetli dostlara saygılar, sevgiler…

Güven Gürbüz

26 Kasım 2022

Şebinkarahisar / Ankara

Bir cevap yazın