EN GÜZEL GÜNDEMLERE HEP BİRLİKTE ELELE

En güzel gündemlere, hep birlikte elele..

Memleket haberlerinin yoğunluğu gündemleride oldukça etkiliyor. Değişken gündemlere bakıldığında temel sorunlara yönelik değişimlerde farklılıklar gözükmüyor. Şebinkarahisar kelimesinin bile iklime etkisi yetiyor. Yerelden mi..? Özelden mi? diye de sorulabilir. Mecralar ayrıştıkça çoğu özele kaysada, yine de birlik ve bütünlükten vazgeçmemeliyiz. Özel hayatın, geçim, hayat koşulları, şartları, yönünden sorunlar entegre haliyle geneli ilgilendirse de, özelde de Şebinkarahisar daha bir ayrıcalık çağrıştırıyor. Yerele taşınma, yerelden bahsetme, yerele yönelme, yerelden yana olmak, yereli daha çok gündeme getirme vs.vs. Amaç; yerelden kalkınmaya dönük atılımların ve girişimlerin ön planda yer alması. Bu yönüyle de çaba ve gayretimiz yerele yönlendirme, dile getirme, ön plana çıkarma. Yazanı, çizeni, koşanı, koşturanı, duyanı, duyuranı ile bir bütün olarak yerelden bir bütünün küçük taneleri gibi, birleştirerek çoğalabilmekte gerekiyor. Memlekete karşı duyulan manevi hislerin bir gereği olarak duyarlılıkta elbetteki en önemli unsur. Ancak temel sorun bu duyarlılığın derecesinde. Zaman bizleri hiç ummadığımız yaşam koşullarının, farklılık arzeden durumlarına taşısada, her zaman da duygu ve düşüncelerimizi memleket babında ön plana taşıyabilmekte, sevgilerin bir temadisi olacaktır.

Hava kirliliğinden, çevreye duyarlılığa, hayat pahalılığından geçim derdine, imkanlara kavuşabilmeden, yararlanabilme noktasına gelmeye kadar tüm arzu ve istekler, bu toplumun yaşama tutunma, idame ettirebilme, gelişme, kalkınma, büyüme arzusunun bir gereği olarak ortaya çıkmakta. Çevresindeki gelişmelere bakarak yararlanabilme noktasında geldiği duruma bakarak, geride kaldığını düşündüğünde, ortada sorunlarında olduğu ortaya çıkacaktır. Yetkililerin duyarlılıkları veya duyarsızlıkları elbetteki sorgulanacaktır. Memleketimize hizmet akışında oluşabilecek her türlü sorunlarda yetkili mercilerin en alttan, en üstte doğru kendilerini sorgulamalarını elbetteki isteyeceğiz. Doğal olanda budur. Bu yaklaşımlar pozitif gelişime ışık tutacak şekliyle olması sonuca da daha doğru gitmeyi sağlayacaktır. Örneğin; Doğalgaza kavuşması arzusu ve isteğinin en yetkili makama kadar taşınarak taleplerin dile getirilmesi ve söz alınmasıda çok önemlidir. Ancak birçoğu ‘ Biz çok sözler aldık’ diyebilir. Burada da yine takipçi olmakta ayrı bir gerekliliği ortaya koyacaktır. Sonuçta koşturmadan hedefe varmak kolay olmayacaktır. Memleketimiz insanının tavır ve düşünce tarzıyla yaklaşımları her zaman müsbet karşılanmış ve idareciler yönüylede takipçi oldukları gözlerden kaçmamalıdır. Emeklerinden dolayı onlarında hakkını zamanı geldiğinde vermek gerekir.

Her şartlarda ve koşullarda sivil toplum kuruluşlarının öneminden ve etkinliğinden bahsederiz. Bu bahisle de beklentiler açık ve net ortaya konsada, bir çok gerekçelerle istenileni sağladığı veya sağlamadığı tartışılır durur. Tartışmaların geldiği en son nokta ise, ilgi ve alakanın ayakta durabildiğidir. Keşkelerle başlayan her sözün arkasında bir duyarsızın ve duyarsızlıkların olduğunu hep aklımızın bir köşesinde tutsakta, katılımcılık yönüyle, kendimize soracağımız çok sorular olmalıdır. Bizlerde antipati uyandıran, özele kadar duygu ve düşüncelerimiz, kanaatlerimiz olsada, bunlarıda başka kanallarla aşarak süreceliğe katkı sağlamak gerekir. Zor olanı başaramama korkusu değil,cesaret odaklılığı eksikliği olduğu, bunuda düşünce dünyamızda yaratacağımız pozitif algı ile kolayca aşabiliriz.

Her güzele, her mutluluğa, her isteğe, her arzuya göre ayrı bir kalıb olmadığına göre, kendi kalıbımıza göre ortam ve koşullara kayacağımız aşikar olacaktır. Bazen kendimizi var gördüğümüz kalıplarda, aslında yok sayıldığımız algısına kapılabiliriz. Aslında bizim varlığımız kalıbımızda değil, şartların ve koşulların oluşturduğu zaman ve mekan kavramında. Onun içinde yer alan oluşumlardan da kaynaklı olabilir.Kendimizi tanımak için toplumu tanımakta çok önemli. Ön yargı ve hamasetlerle değil, gerçeklere vakıf kalarak adımlarımızı daha dikkatli atmakta gerekiyor.

İnsanoğlunun hiç bitmeyen çağı, gelişim çağı. Her gün yeni nesillerle birlikte bir adım daha hızlı koşarak ilerliyor. Yaş ilerledikçe geri kaldığımız gibi yanlış düşünceye kapılmak yerine, iyi bir izleyici ve takipçi olarak analizlerimizi iyi yapmalı, yön haritamızı gözden geçirmeliyiz.

En güzel gündemlere, hep birlikte elele..

Güven Gürbüz

03 Nisan 2022

Şebinkarahisar / Giresun

Bir cevap yazın