SORMA.BU NE ZAMAN.

SORMA. BU NE ZAMAN..

İnsanoğlu hayat yolculuğunda inişli, çıkışlı, dönemleri yaşayıp, dağ, taş, dere,tepe, ırmak, nehir ile içiçe, engelleri aşa aşa ilerlerken, karşılaştığı zorlukları ve uğradığı haksızlıkları gördükçe elbetteki bazen deriiiin bir iç çekecektir. Her ne kadar da kendi öz eleştirilerini yapsa da, geride çiçeğini kaybetmiş bir vazo gibi kenardan bakacaktır.

Bu yolculuğun sonunda, geride kalan istasyondan, gardan, limandan, terminal den başka bir şey bulamazken, gözlerini etrafa diktiğinde, çevresinde aradığı simaların olmadığını gördükçe, hüzün bulutlarının arasında bir sağanak yağmur gibi yağmayı arzu edecektir. Yağmuru yağdıracak iklim, gökyüzüne küsmüş ise, biçare ruh dünyası, kimbilir yine ne fırtınaları beyninin içerisinde estirecektir.

Hak etmedikleri halde bir çok insanın değerli kılınarak payelere şahsedilmesi, onların kendilerine layık gördüklerini başkalarına layık görmediklerini anladıkça da, bu insanları bu hale getirenleride sorgular dururuz.

Yeni nesillerle birlikte, büyüğünü itibarsızlaştıran, adeta beğenmeyenlerin, üstelik yaşlanınca bir de alay konusu yapması, velhasılı artık hiç bir şeyin eskisi gibi olmadığı, olamayacağını, düşünür karamsarlığa da kapılırız.

Zorluklar içerisinde kalanların adeta çile çektiklerini gördükçe üzülür, diğer tarafta imkanların bolluğuna kavuşanların da, birilerine sırtını dayayanların olduğunu gördükçe de, dayısı olduğu için olduğunu düşünür, yine bunun da, yaradanın nezdinde bir imtihan olduğuna bağlarız..

Bir çoğunun kendi kurdukları dünyalarından dışarı çıkamadıklarını, bir kısmının çıkar ve menfaat uğruna özünü yitirdiğini, elde ettiği varlığın kibiri ile yüzüne yansıttığı ifadeden, kimseleri tanımadığını da gördükçe daha ne denir ki..?

Ya yarınların sonunda; İlerleyen yaşlarında çekildiği köşesinden çizdiği portre hiçte hoş görünmeyecektir belkide.

Hüzünlü yüzüne hayatın çizdiği resmin, eski makamından geriye yellerin esişi, dostlarının nefesinden oluşan rüzgarı temsil edecektir.

İnsanlara değer vermeyen, onları horlayan, hakir görenlerin ihya olamayacağını düşündükçe düşünür, ok’un yerinden fırlaması gibi düşüncelerin de saplandığı yerde kalması gibi gelir bazen hayat.

Bir çıkış yolu ararken kendi içimizde ki ben;

En sonunda gönül yaylalarına doğru düşer yola. Bir selam verir dostlar meclisine, şükreder sağ olduğuna, yarının ne olacağını bilemeden.

Yine şiirlerle yolculuğumuzda durak, durak, yol alırken, şiirlere de sırtımızı dayasak ne çıkar..?

“Bu ne zamandır bu, sorma bu ne zaman..”

“Kimini ağa yaptınız, kimini bey.
Fakire kapı önü, zengine saray.
Ha babam, ye babam, yokmu soran. Be hey..
Bu ne zamandır bu, sorma bu ne zaman.

Anasını beğenmez oldu körpe tay.
Kurt kocadı, tazıları aldı alay.
Tutmaz oldu tas,tava,tencere, kalay.
Bu ne zamandır bu, sorma bu ne zaman.

Kimine çile düşer, çekerde, çeker.
Kimine dayı düşer, yaşarda, yaşar.
Bilmezki yaradanın imtihanı var.
Bu ne zamandır bu, sorma bu ne zaman.

Akrebe benzemesin, zalım akrebe.
Satmış özünü, bulmuş mal, mülk, maraba.
Sıfatıda değişmiş, tanımadı galiba.
Bu ne zamandır bu, sorma bu ne zaman.

Yaş erdi kemale, daldı bir hayale.
Karabulutlar çökmüş, o hoş cemale.
Tükenmiş makamı, düşmüş dilden, dile.
Bu ne zamandır bu, sorma bu ne zaman.

Adam olmaz, hatır bilmez, bu nasıl huy.
Aç kulağın aç, sen, sen olda, gelde duy.
Ok fırladı yerinden gardaş, koptu yay.
Bu ne zamandır bu, sorma bu ne zaman.

Güven’der gidelim gönül yaylasına.
Bir selam verelim dostlar meclisine.
Bu gün sağız, yarın ömrün neresine.
Bu ne zamandır bu, sorma bu ne zaman.

Güven Gürbüz
26 Ağustos 2016
Şebin Medya “

Hepimiz bir gün ebediyete intikal edeceğiz. Geride baki kalan hoş bir seda olacak.

Bizler yine kendi kendimize söylediklerimizle, ettiğimiz sitemlerle, bakmakla görmenin farklı şeyler olduğunu anladığımızda, bir çok trenin garlardan, bir çok geminin limandan çoktaaan ayrıldığını anladığımızda, zamanın acımasızlığına bakıp, akrep ile yelkovanın hep bizleri kandırdığını düşüneceğiz.

Oysa ki zaman, hep şimdi ki zaman. O’da şu an. Ve yine bizleri geçiyor.

Yine çok gerideyiz. Çünkü hala düşünmekteyiz..

Dostlukların baki olması dileğiyle.

Sevgiyle kalın..

Güven Gürbüz.

Bir cevap yazın