YENİLİKÇİLİK
“Toplumların önünü açan en büyük eylem; Yenilikçilik. Hemen her alanda aranan ve insanları kendine getiren, düşünmeye iten, iyiye kullanıldığında topluma fayda sağlayan en büyük toplumsal olguların başında geliyor.
Yenilikçilik çağa ayak uydurma, teknolojiyi rantçıların tekeline değil, toplumun yararına angaje edebilme, yöneticilerin profesyonel, sermayedarların merhametli, çalışanların sadakatli, verimli, motive, Yokluğun minimize edildiği, milli gelirin adil dağıldığı bir düzene yönelmesi demek.
Dini temaların; insanın yaradılışında gizli, o’nu içten, dıştan temiz, dürüstlüğü, çalışkanlığı, sadakati, merhameti, sevgiyi ön plana iten, ruhsal dünyayı iç ve dış huzuru, barışı, dostluğu, hümanizmi koruyan, bağlayıcı olmasını sağlayan olgu olmasına destek olması demek.
Yenilikçilik; Yenilenmek bir anlamda gençleşmek demek. Çağa uygun fikir ve görüşlerin sentezini iyi yapabilmek, toplum olabilme güdümüzün altında yatan içsel nesnelerin gelişimini düşünceye adapte edebilme, öğretilerin akla ve bilime uygun olabilmesini sağlamak, gelişmeye açık öğreticilerden kaynak yaratabilme, yeni nesillerin aydınlık zihinlerden oluşumuna destek vermek demek.
Günümüze gelindiğinde yenilikçilik; Salt var olanı geliştirmek olarak algılanmakta. Unutulan o dur ki gelişim ancak ve ancak geleceği omuzlarında taşıyacak ve devredeceklerle sürecelik kazanır. Bunun için de yeni ve genç yüzlere yol açılmalıdır.
Bilim ve teknoloji alanında yapılan yenilikçi hareketinde; bir çoğu kazanımları ülkelerin ortak çıkar alanlarına yönlendirmek yerine rant ve güvenlik gibi alanlarla bağdaştırarak önüne set çektiklerini ve gelişimin önünü tıkadıklarını kabul etmek istemezler. Oysaki yenilikçilik ile bilim teknolojiyi insanlık yararına olmasını öncülük etmelidir.
Yönetimsel alanlarda yenilikçilik ise eğitim ve öğretimle desteklenen, akıl, mantık, bilimsel sonuçlarla özdeş, deneyim, tecrübe, liyakat gibi unsurların ön plana çıktığı, basiretli, geleceği gören, ona göre hareket eden, akla ve bilime önem veren, mantıksal düşünce yeteneğini, insani değerleri dikkate alan ve herşeyden önce ” ÖNCE İNSAN” diyebilen yönetimsel kadroların önünü açmak demek. Bu kadroların zaman kavramına bağlı olarak yenilenmesi, tecrübelerinde devrine dikkat edilmesi gerek.
Toplumsal olarak bakıldığında yenilikçilik; bizleri yönetenlerin, toplumun her kesiminde, her dalında, her kolunda, en tepeden, en aşağıya kadar, yenilenip, yenilenmediğine bakmamız lazım. Toplumun bir ferdi olarak yalın, sade ve objektif bakış açımıza sahip çıkarak yenilenmesine destek vermeliyiz. Oy kullanmadan, yetki kullanmaya, icracı olmaktan, uygulayıcı olmaya kadar her alanda yenilikçiliği teşvik ve sorumluluğumuzu yerine getirmekten vicdanen hür ve bağımsız kalabilmeliyiz.
Yenilikçilik; her hal ve durumda dahi, nefes aldıran, oksijen sağlayan, temiz kan sağlayan, ayak tutan, yaşatan, geliştiren, gelişen bir organizma gibidir. Toplumun içinde yaşayan bizler yenilikçiliğin önünü açan en temel unsurlar olduğumuzu unutmamalıyız..
Güven Gürbüz
08 Eylül 2020″