BİR PENCEREDEN
– Güven Gürbüz –
Bir bulutun içindeki güneş gibi doğsa gönlümüze tüm sevgiler.
Bulutların arkasından masmavi gökyüzü görünse, baktıkça deniz gibi , deryaların içinde kaybolsa gözlerimiz.
Aydınlığı yakalayabilmek sonra, gözlerimiz kamaşırcasına, sarılsak birbirimize, tüm dostlukların elleri kenetlense birbirine.
Akşam karanlığı çöksede üzerimize yorgan gibi, soğuk kış gecelerinde bizlerde, altında ısınabilmeyi öğrensek. Isıtabilmeyi…
Görebildiğimizide fark etsek. Düşmeden yürüyebilmeyi.
Çocuklar gibi tertemiz duygularla bakabilmeyi hayata.
Kalpleri katılaşmış, keçe gibi sarılmış olsada kimilerinin ruhları, bizler kendi sıcaklığımızda onlarıda ısıtabilsek. Ve artık anlatabilsek bakmak ile görmek arasındaki farkı.
Keşke, ama hep keşke, görebilsek gerçek düşüncelerle, ayırt edebilsek, yaradanımızında olduğunu bilerek, haklıyla, haksızı ..
Sonra, şafak vakti tekrar uyanabilsek.
Çocuklarla elele, sofralarda, onların başlarınıda okşayarak, sevgilere sevgi katabilsek.
Sevebilmeyide öğrensek. Dünyanın herhangi bir yerinden çıkan feryadı, mahallemizin bir köşesinden, hatta kapımızın önünden çıkan bir feryat gibi hissedebilsek. Duyarlı olabilmeyi de öğrensek.
Hemen şimdi, yanıbaşımızda içli, içli, içten içe gözyaşı döken bir babanında, gözlerinizin içine baka, baka, baka kaldığında, içine doğru akan gözyaşlarınıda hissedebilsek.
Tüm hislerden hisler doğsa, yaşamanın gayesinin, kendini yaşatmaktan öte, toplumunda mutluluk ve huzur içinde yaşaması için, bu gün biz de ne düşündük, neler yapabildik acaba..? Ne olduk..? Diyebilsek..
Yüce rabbimiz hepimizin kalbini selamet eylesin..
Güven Gürbüz – Şebinkarahisar – Ankara